Proje Kapanış Töreni 28 Haziran 2019 (356)

Özlem TURGUT ŞİLİ

Türkçe Öğretmeni

“Dijital Çağın Okuryazar Bireyleri”  projesinde 96 eğitimciyi Konya’da buluşturmanız ile başlıyor, bu yazının ortaya çıkma hikâyesi. Burada aldığımız eğitimleri beceriye çevirip yaşantımıza ve uygulanabilir oranlarda sınıf ortamlarımıza taşıyacağım. Animasyon tekniklerini kullanarak keyifli zaman geçirmenin yanında, logo çalışmalarıyla çeşitli tasarımlar yaparak bizim dijital yerlilerle (öğrencilerimle) teknolojinin yaralı kısımlarından faydalanacağım.  Sonuç değerli elbette, ama sonuca giden yol da yolculuk da çok kıymetliydi. Otele adımımızı attığımız ilk andan son ana kadar ilgisini, desteğini, sabrını ve güler yüzünü esirgemeyen bütün proje ekibine çok teşekkür ederim.  Yeni projelerde görüşmek dileğimle…

ANALOG ÖZLEM’DEN DİJİTAL ÖZLEM’E

Bu projede yer aldığım için çok memnun ve mutlu olduğumu belirtmeden başlamak istemiyorum yazıma. Katılım davetini aldığım iletiyi kaç defa okuduğumu yazmayacağım. Varın siz anlayın, bu eğitimi ne çok istediğimi… Bu arada proje yürütücülerinin, proje işleyişinin her aşaması ile ilgili bizleri iletileriyle anbean bilgilendirmesi de katılacağım eğitimle ilgili harika ipuçlarıydı. Teşekkürler…

“Dijital Çağın Okuryazar Bireyleri” projesi 49 ilden 96 öğretmenin katıldığı bir Türkiye mozaiğiydi. Her sabah farklı bir şehre “günaydın” diyebilmenin keyfini yaşadım.  Çok değerli akademisyenlerle çalışma, öğrenme ve etkileşim fırsatım oldu. Prof. Dr. Nilüfer PEMBECİOĞLU Hocamız bir eğitim dersinde Dijital Göçmen ve Dijital Yerliler tanımlarından söz etmişti. Kendimi dijital göçmen tanımına çok yakıştırmıştım. Çünkü bu eğitimi alana kadar kimlere yetmeye/yetişmeye, kimleri eğitmeye çalıştığımı biliyor, ama ne yapacağımı tam olarak bilmiyordum. Bildiklerime yenilerini, farklılarını ekledim.

Çağın öğretmeni olmanın daha keyifli olacağı, su götürmez bir gerçek hiç kuşkusuz. Yine bu eğitim sürecinde bizlere güzel enerjisini tüm doğallığıyla veren Prof. Dr. Nezih ORHON Hocamızdan; sınırlılıkların yaratıcılığı desteklediğini, çocukların özerk düşünmeleri fakat etik ve sorumluluk bilinciyle yaşadıkları çağı sorgulamaları gerektiğini, aslında fotoğraf çekme meselesinin bir kadraj hikâyesi olmadığını mimik ve jestleriyle zenginleştirdiği eğitiminde hayranlıkla dinledim.

Açılışta yaptığı içten konuşmasıyla ruhumuza dokunan Doç. Dr. Adnan ALTUN Hocamızın eğitimlerini de oldukça verimli geçirdim.  Dijital okuryazarlık, medya okuryazarlığı nedir? Nasıl Dijital vatandaş olunur yaksa çoktan olduk mu gibi sorulara cevaplar bulabilmek için eğitim öğretime başlar başlamaz ilk işim okulumda bir “Medya Kulübü” oluşturmak olacak. Çocuklarımızda oluşturulan yanlış medya algısını, yine onların etkisi ve katkısı ile aşacağımıza inancım yüksek. Blog çalışmalarımızın da kulübümüze ve projelerimize yapacağı katkıya değinmeden olmaz.  Salih GÜRBÜZ Hocamızın engin bilgi ve tecrübelerinden yararlanmaya devam edeceğim elbette. Burada aldığımız eğitimleri beceriye çevirip yaşantımıza ve uygulanabilir oranlarda sınıf ortamlarımıza taşıyacağım. Animasyon tekniklerini kullanarak keyifli zaman geçirmenin yanında, logo çalışmalarıyla çeşitli tasarımlar yaparak bizim dijital yerlilerle (öğrencilerimizle) teknolojinin yaralı kısımlarından faydalanacağız.

Yazımda ismi geçmeyen çok değerli hocalarımın da bizlere aktardığı bilgiler hem zihnimde hem de notlarımın arasında.  Zamanın dışına çıktığım anlarıma eşlik eden yeni oyun arkadaşlarım da oldu eğitim sürecinde.  Mesleğimin goncası çocuklarım, merak duygumu tetiklemeselerdi ben de bu güzel dostları tanıyamayacaktım. İyi ki…

Nezaketi ve samimiyetiyle bizleri ağırlayan Konya Millî Eğitim Müdürü Sayın Seyit Ali BÜYÜK Beyefendi’ye, projenin yerel sloganını oluşturarak “Hele bakın kim geldi?” sözüyle yüzlerde tebessüme sebep olan Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sayın Servet ALTUNTAŞ Beyefendi’ye, bizlere hassaten emeği geçen kurum ve kuruluşlara da teşekkür ederim. Sevgili Hüseyin Sayın; tüm bu süreç sizin güzel zihin dünyanızdan bizlere ulaşan “Dijital Çağın Okuryazar Bireyleri”  projenizle 96 eğitimciyi Konya’da buluşturmanızla başlıyorsa, bu yazının ortaya çıkma hikâyesi de eğitim sürecinin keyifli ve verimli geçtiğini anlatabilme çabasıdır kalemim yettiğince. Sonuç değerli elbette, ama sonuca giden yol da yolculuk da çok kıymetliydi. Otele adımımızı attığımız ilk andan son ana kadar ilgisini, desteğini, sabrını ve güler yüzünü esirgemeyen başta size ve çalışma arkadaşlarınıza çok teşekkür ederim.  Yeni projelerde görüşmek dileğimle…